HİÇLİĞİN ASLINA DAİR 2

 

Rüku

 

Uykularımı bölen,gözlerimin yelkenlerini indiren günahlarım

Düşlerime kara bir delikten bakan nöbetçi melek

Arınma saatim mi geldi yine ,beni kaldırıyorsunuz

sıcak yatağımdan

Cehennemi bir memlekette ve tenha bir saatte yazınca

Tanrı’nın çeki daha mı kabarık oluyor bana verilen

 

Yazarsam dünyanın öbür ucundaki sevgilimin kulağına

fısıldayıp buğulu yatağında öbür yana dönmesini

sağlayabilir miyim uykusunda

Aniden aklına düşüp hıçkırıklara boğabilir miyim onu

sabah kahvaltısının ortasında

Yarım yağlı beyaz peynir ağzında yarı çiğnenmişken

Ve çayından bir yudum salya sümük...

 

Çimenleri çiğli bir bahar sabahı yeni uyanmış bir kuşun şarkısı

gibi sabah ezanını okuyan müezzin bitişiğimdeki kilisede

zangoç şimdi

 

Reddetmek benliği bir tilki gibi gülümsetir ve mütevazilik

hiç bir şeyin yoksa kendini sevdirmeni sağlayacak

dalgın bir duygu ve ağacın en sağlam dalıdır

 

Ey güzel göstermeye çalıştığım kişiliğimin manikürünü

yapan eli çabuk hizmetçi

Dökülen kötü ve artık parçaları topla ve bana ver

Numaralayıp istifliyorum onları odamda

Bir kasanın içinde saklıyorum hiç kimse görmesin diye

Her birine kılıf yaptım yumuşak ve saygın görünen kadifeden

Ve kadifeyi tamamiyle kötü birinden satın aldım

 

Asla gammazlayamaz beni o çünkü iyiliğin dilini bilmiyor

 

  

DEVAM ET

 

©Webmaster Tuncer MANKIR Or Lavaraci