İlginç benzerlikler John F. Kennedy 1960 yılında ABD Başkanı seçildi. Lincoln ve Kennedy isimlerinin ikisi de 7 harften oluşuyor. İkisi de Beyaz Saray'da yaşarken birer evlatlarını kaybettiler. İki Başkan da bir Cuma günü suikasta kurban gitti. İki Başkan da kafasından vurularak öldürüldü. Lincoln'un sekreterinin adı Kennedy'ydi. Kennedy'nin sekreterinin adı ise Lincoln'du. İkisi de birer Güneyli tarafından vuruldular. İkisinin ölümünden sonra da yerlerine bir Güneyli başkan atandı. Her ikisinden sonra başkan atanan kişinin adı Johnson'du. Lincoln'den sonra başkan olan Andrew Johnson 1808 doğumluydu. Kennedy'den sonra başkan olan Lyndon Johnson 1908tarihinde doğmuştu. Lincoln'u vuran John Wilkes Booth 1839 yılında doğmuştu. Kennedy'yi vuran Lee Harvey Oswald ise 1939 yılında dünyaya gelmişti. Her iki katilin de üç isimden oluşan 15 harfli adı vardı. Suikasttan sonra Booth, tiyatro salonundan kaçmış ve bir depoda yakalanmıştı. Oswald ise depodan kaçmış ve bir sinema salonunda yakalanmıştı.
Hem Booth hem de Oswald mahkemelerinden önce
vuruldular. * İnternetten Garip ama gerçek bilgiler Son aylarda sayıları gittikçe artan ''garip ama gerçek'' türünden bilgiler vererek merak uyandıran internet siteleri, doğruluğu çok fazla da bilinmeyen garip bilgilerle ilgi çekiyor. Çeşitli internet sitelerinden derlenen bilgilere göre, ''gereksiz'' olarak nitelendirilen internet bilgileri arasında en popüler olanlarını, hayvanlar aleminden verilen garip örnekler oluşturuyor. Sadece dişi sivrisineğin ısırabildiği, kedilerin beyninde 32 adet kas bulunduğu, bukalemunların dillerinin vücutlarından iki kat daha uzun olduğu gibi merak uyandıran metinlere yer verilen sitelerde şu tür bilgiler sıralanıyor: Hipopotamlar insandan daha hızlı koşarlar. Bir devekuşunun gözü beyninden büyüktür. Sümüklüböceklerin dört tane burnu vardır. Aslanlar bir günde 50 kez sevişebilirler. Köpeklerin ter bezleri ayaklarındadır. Tarantulalar iki buçuk yıl yiyeceksiz yaşayabilirler. Timsahlar renk körüdür. Bu tür bilgilerin yanı sıra insanların günlük yaşamına ilişkin tuhaf veriler de ilgi çekiyor. Bir erkeğin, hayatının ortalama 3 bin 350 saatini tıraş olmak için harcadığı, ABD'de 20 ile 29 yaşları arasındaki zenci erkeklerin üçte birinin hapiste ya da gözaltında tutulduğu ve evlenenlerin yarısının boşandığı gibi ''gereksiz'' olarak nitelendiren bilgiler günlük yaşamda sohbetlerin en popüler konuları arasında yer alıyor. Çeşitli konulardaki ilginç bilgilerin bir bölümü şöyle: Bir kilo limonda, bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır. Yataktan düşerek ölme olasılığı iki milyonda birdir. Salatalığın yüzde 96'sı sudur. Yarım kilo bal yapabilmek için arılar iki milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak zorundadır. Değerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur, sadece pırlanta tamamen karbondan oluşur. Kereviz yerken harcanan kalori, kerevizin içindeki kaloriden daha fazladır. Meşe ağaçları elli yaşına gelmeden meşe palamudu üretmez. Kıta isimlerinin hepsi A harfiyle başlar ve A harfiyle biter. İnsan elinde en yavaş uzayan tırnak baş parmakta ve en hızlı uzayan ise orta parmakta bulunmaktadır. Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunuyor. Venüs, saat yönünde dönen tek gezegendir. Eyfel Kulesi'nin tepesine kadar 1792 basamak vardır. Rodin'in ünlü ''Düşünen Adam'' heykeli aslında İtalyan şair Dante'nin portresidir. Marilyn Monroe'nun altı adet ayak parmağı vardı'' ________________ * milliyet.com.tr'den... Böyle şeyler yalnız Amerika'da olur... Gariplikler ülkesi Amerika'da yapılan saptamalar, aşağıdaki olayların sadece bu ülkede gerçekleşebileceğini ortaya koyuyor. Örneğin, -Sadece Amerika'da ısmarladığınız pizza, çağırdığınız ambulanstan daha çabuk evinize varır. -Sağlıklı kişiler sigaralarını ''drugstore'' denilen dükkanların girişindeki kasalardan kolaylıkla alırken, hasta ve yaşlılar, reçetelerini yaptırmak için dükkanın ta en dibindeki eczaneye kadar yürümek zorunda bırakılırlar. -Aşırı şişman kişiler çift çizburger, büyük boy patates kızartması ve bir büyük ''diyet'' kola ısmarlarlar. -Bankalar tüm kapılarını ardına kadar açtıktan sonra müşterilerin imza atmakta kullandıkları kalemleri zincirle bağlar. -Sadece Amerikalılar beş para etmez lüzumsuz eşyalarını garaja doldurup, binlerce dolarlık arabalarını yol kenarına park ederler. -Amerikalılar, telefon eden kişinin kim olduğunu anlamak için telesekreter kullanırken, konuşma sırasında arayan kişileri kaçırmamak için ''call waiting'' denilen iki hattı birden kullanma yöntemine başvururlar. CEVABINI BİLEN VAR MI? -Neden güneş saçlarımızın rengini açar da cildimizi esmerleştirir? -Geleceği gördüklerini öne süren falcıların lotoyu tutturdukları neden hiç görülmemiştir? -Neden ''Windows'' programını durdurmak için ''Başlat-Start'' tuşuna basmamız gerekiyor? -Neden hazır limon suyunun içine suni koku konur da, limonlu bulaşık deterjanlarında gerçek limon kullanılır? -''Lezzetlendirilmiş'' köpek mamalarını kim lezzet testinden geçiriyor? -İdam mahkumlarının infazında kullanılan zehirli şırıngaların iğneleri neden sterilize edilir? -Uçak düşse bile zarar görmeyen kara kutuları hepimiz biliriz. Peki neden uçakların tamamını bu maddeden yapmazlar? VE GARİP İLANLAR -Amerika'da satılan ''Fritos'' marka patates cipsi paketlerinin üzerinde şöyle bir ilan vardır: ''Siz de kazanabilirsiniz. Satın almak mecburiyeti yoktur. Ayrıntı paketin içindedir.'' -''Dial'' marka sabunların üzerinde ''Lütfen normal sabun gibi kullanınız'' yazısı vardır. -''Swanson'' marka dondurulmuş hazır yemeklerin üzerindeki yazıdan: ''Tüketmeden önce buzların çözülmesi tavsiye olunur.'' -''Tesco'' marka tiramisu tatlı paketinin alt tarafındaki yazı: ''Lütfen paketi baş aşağı etmeyiniz.'' -''Marks & Spencer'in sattığı pudinglerin üzerinde, ''Bu ürün ısıtılınca sıcak olur'' yazar. -''Rowenta'' ütülerinin üzerinde, ''Elbiseleri üzerinizdeyken ütülemeyiniz'' yazar. -5 yaşından küçük çocuklar için satılan öksürük şurubunun üzerindeki uyarı: ''Bu ilacı içtikten sonra araç kullanmayınız.'' -''Nytol'' marka uyku ilacında ''Dikkat: Bu ilaç uyku verebilir'' yazar.
-Noel ağaçlarını ışıklandırmada kullanılan küçük
ampullerin üzerinde şöyle bir yazı vardır: ''Sadece ev içinde ve dışında
kullanılır.'' * milliyet.com.tr'den... Salaklığın tarihi Ortalama bir insanın 120 IQ'ya sahip olduğu bir dünyada, üzerinde ismi yazılı şapkasıyla soygun yapan bir inşaat işçisinin durumunu nasıl açıklarsınız: Salaklık... Bob Fenster'in kaleme aldığı ve Aykırı Yayınları'ndan piyasaya çıkan kitapta, "Salaklığın Tarihi" anlatılıyor. "Ünlü insanların hayatından salak anılar", "Salakça kehanetler", "Salakça icatlar", "Önlenebilir salaklıklar" gibi bölümlerin yer aldığı kitapta, insanların akılsızca attıkları bir adımın bile hayatlarına mal olabileceği dile getiriliyor. Salaklık örnekleriyle dolu kitapta, Fransa'da gömleğindeki lekeyi çıkarmak için çamaşır makinesine bir bardak da benzin koyan adamın evini havaya uçurmasından, soygunlarında golf eldiveni kullandığı için parmak izlerinden yakayı ele veren komik hırsıza kadar pek çok ilginç örnek yer alıyor. Kitaptaki, örneklerden bazıları şöyle: -1964'de Pepsi'nin reklam ajansının "Canlanın, siz Pepsi kuşağındansınız" sloganı, tercümanların beceriksizliği yüzünden Almanca'ya, "Mezarınızdan diri olarak çıkın"a, Çince'ye ise "Pepsi atalarınızı mezarlarından çıkarır" olarak çevrilmişti. -Bir inşaat işçisi Arkansas'taki bir marketi soyduktan kısa süre sonra yakalandı. Çünkü adam soygun sırasında önünde ismi yazan bir şapka takmıştı. KELEPÇENİN ANAHTARINI BULAMADI -Arizonalı bir adam kelepçelerle oynarken kendini kelepçeledi ve anahtarı bulamadı. Kendisini kurtarmak için çilingir çağırmak yerine polisi arayınca başı belaya girdi. Onu kelepçeden kurtaran polisler, ödenmemiş bir kefalet borcu bulunduğunu belirleyince onu yeniden kelepçelediler. -Bir banka soyguncusu Florida'da bir veznedara şartlı tahliye kartının arkasına yazdığı soygun notunu verince yakalandı. - Florida'da bir başka soyguncu ise parmak izlerinden yakalanınca şaşırdı. Çünkü her soygunda eldiven giymeye özen göstermişti, fakat yarım parmaklı golf eldiveni kullanıyordu. -Ünlü İngiliz avukat F.E. Smith, bir otobüs kazasında kolu yaralandığı için dava açan ve kolunu sadece omuz mesafesine kadar kaldırabildiğini belirten bir dolandırıcıya, "Kazadan önce kolunu ne kadar yükseğe kaldırabildiğini" sordu. Adam kolunu başının üzerine doğru kaldırarak gösterince, davayı Smith kazandı. "GİTMEYEN" ARABA -Gillette şirketi 1902 yılında güvenli jilet satmaya başladığında yüzlerce erkek onlardan aldı. Sonra da bu jiletlerin sakallarını kesmediğini söyleyerek onları çöpe attılar. Gillette yetkilileri, mutsuz müşterilerin tıraş olmadan önce jiletin sarıldığı kağıdı çıkarmadıklarını fark ettiler. - Chevrolet, yeni model arabası için "Nova" ismini buldu ama sonra arabayı Latin Amerika'da satamayacakları anlaşıldı. Çünkü "Nova", İspanyolca'da "gitmez" anlamına geliyordu. -1897'de bir matador, boğayla bir bisiklete binerek güreşmek istedi. Bundan hiç etkilenmeyen boğa, adamı bisikletiyle birlikte duvara fırlattı. İNADI YÜZÜNDEN ZATÜRRE OLDU -1932 yılında Los Angeles olimpiyatlarında Fransız atlet Jules Noel'in disk atmada kırdığı olimpiyat rekoru sayılmadı. Çünkü atışı izlemesi gereken bütün hakemler, sırıkla yüksek atlama yarışmasını izlemek için arkalarını dönmüşlerdi. -1840'da ABD başkanlığına seçilen William Henry Harrison, çok soğuk bir günde Washington'da açık havada düzenlenen göreve başlama töreninde şapka ve palto giymeyi reddederek yaptığı uzun konuşma sonucu zatürre oldu. Yeni başkan sadece bir ay görev yaptıktan sonra öldü. -Meksika'daki bir sağlıklı yaşam merkezinin sahibi, vasiyetine mezarlığın sigara içilmeyen bölümünde gömülmek istediğini ısrarla ekletmeye çalıştı. ÜNLÜLERİN SALAKÇA LAFLARI Sinema yıldızı Brooke Shields, sigara hakkında görüşlerini açıklarken, ''Sigara içmek öldürür. Öldüğünüzde hayatınızın önemli bir bölümünü kaybedersiniz'' dedi. George Orwell'in ünlü romanı "Hayvan Çiftliği"ni geri çeviren kitap editörü, "Amerika'da hayvan hikayeleri satmak imkansızdır" dedi. Ünlü kemancı Zubin Mehta, "Bence bir orkestrada kadınlar olmamalı. Erkekleşiyorlar. Erkekler onlara eşit davranıyor. Bence bu çok korkunç bir şey" dedi. Washington D.C. Valisi Marion Barry şehri ile övünürken, "Cinayetler dışında en düşük suç oranına sahibiz" demişti. 18.5 MİLYON DOLARLIK İMLA HATASI -1962'de Marine 1 adlı füze, rotayı belirleyen bilgisayar programında bir - işaretinin yanlış yere konulması yüzünden rotasından çıkınca dünyaya çarpmaması için havaya uçuruldu. Bu operasyon 18,5 milyon dolara mal oldu. -1971'de toprak kaymalarını incelemek isteyen Japon bilim adamları, büyük bir yağmur fırtınası efekti yaratmak için bir tepeyi yangın hortumlarıyla adam akıllı suladılar. Bu yüzden tepenin çökmesi sonucu meydana gelen heyelanda, dört bilim adamıyla 11 izleyici hayatını kaybetti. -Fransız ordusu, askerlerin mayın tarlalarında yürüyebilmelerini sağlayan patlamaya dayanıklı botlar icat etti. Fakat botlar o kadar ağır ve içinde yürünmesi o kadar zordu ki, askerler mayınlarla havaya uçmadan önce pusuya yatan düşman askerleri tarafından vuruluyorlardı. -16. yüzyılda bir müzisyen kedi orgunu icat etti. Kediler rezonanslı bir kutuya konuyor, kuyrukları ise kutunun altındaki deliklerden dışarıya çıkarılıyordu. Sonra müzisyen kuyrukları çekerek orgu çalıyordu. -Alman besteci Richard Wagner ne zaman Felix Mendelssohn'un bir eserini yönetse eldiven giyerdi. Müzik bittiğinde de eldivenleri atardı. Çünkü Mendelssohn yahudiydi. -Clinton-Levinsky skandalından sonra Avustralya'nın Sidney kentindeki Madam Tussaud balmumu müzesinin yetkilileri Clinton'un balmumu heykeli yüzünden zor anlar yaşadılar. Ziyaretçiler şaka olsun diye Clinton'un balmumu heykelinin pantolonunun fermuarını açıp duruyorlardı. Müze yetkilileri sonunda fermuarı mühürleyerek kapatmak zorunda kaldılar. -1985'de New Orleanslı cankurtaranlar o yıl şehrin havuzlarında kimsenin boğulmamasını kutlamak için bir parti verdiler. Partide konuklardan biri boğuldu. -1975'de İngiliz bir çift televizyonda en sevdikleri programı izlerken erkek yarım saat süren bir gülme krizi sonucu kalp krizi geçirerek öldü. Eşi, cenazeden sonra programın yapımcılarına bir mektup yazarak, kocasını hayatının son dakikalarında bu kadar mutlu ettikleri için teşekkür etti. -Ünlü oyun yazarı Tennessee Williams, 71 yaşında burun spreyi sıkmak için başını arkaya yatırdığında, ağzına düşen sprey kapağı boğazına takılınca boğularak öldü. -1983'de mağazada hırsızlık yaparken yakalanan San Diegolu bir kadın polislere eğer onu bırakmazlarsa morarana kadar nefesini tutacağını söyledi. Polisler kadını bırakmadılar, o da gerçekten ölünceye kadar nefesini tuttu. SALAK GELENEKLER -Viktorya İngiltere'sinde, kütüphane kurallarına göre kadınlarla erkeklerin yazdığı kitaplar, kişiler evli olmadığı sürece aynı rafta yan yana bulunamazdı. -12. yüzyılda Avrupalılar kuşları ağaçların doğurduğuna inanıyordu. -Binlerce yıl kuyruklu yıldızların, insanların günahlarının sıkıştırılmış hali olduğuna inanıldı. -17.yüzyıl Avrupası'nda hapşırmak, iyi bir aileden gelmenin ve iyi yetiştirilmiş olmanın bir işareti olarak kabul edilirdi. Bu yüzden üst sınıflar enfiye çekmeye başladı. -1600'lerde Fransa'da idam edilen katillerin kalıntılarının şans getirdiğine inanılırdı. Yanan veya kafası kesilen insanlardan kalanları didiklemek için kalabalıklar toplanırdı. -16. yüzyıl Paris'inde popüler aktivitelerden biri, yazın ortasına denk gelen günde torbalar dolusu kedi yakmaktı. -Bazı Afrika kabilelerinde öpüşmek insan yeme tehdidi olarak algılanırdı. Çünkü öpüşme eylemi insanlara, yılanların kurbanlarını yemeden önce yalamalarını hatırlatırdı. ________________ * milliyet.com.tr'den...
"@" ne demek? Şaraptan Bilgisayara İnternetin sembolü haline gelen "@" işaretinin hikayesini hiç merak ettiniz mi? Sapienza Üniversitesi profesörlerinden Giorgio Stabile'nin açıklamasına göre internetin sembolü "@" işareti 1536 yılında Latin Amerika'dan İtalya'ya mal taşıyan Floransalı tacirlerin oldukça sık kullandığı bir işaret. Yaklaşık 500 yıl önce şarap ve tahılda ölçü birimi olan "amphora" nın sembolü olarak kullanılan "@" işareti uzak mesafeler arası ticareti belirtmek için de kullanılıyordu. İnternet'in günümüzde dünyanın en uzak mesafelerini birbirine bağlayabilme gücünün olduğu göz önüne alınacak olursa bu sembolün 500 yıldır anlamını kaybetmediği de ortaya çıkıyor. ________________ * İnternetten
Bu kadar
da tesadüf olmaz...
Londra Üniversitesi uzmanları
ve ünlü İngiliz tarihçiler, geçtiğimiz 2 yüzyıl içinde insanları 'birbirine
yakınlaştıran' tesadüfleri sıraladı:
________________ * İnternetten Türkler'i nasıl tanırsınız?
_______________ * İnternetten Tanrı ve kadın Tanrı önce yerküresini yaratır. Bakar ve der: "Güzel..." Sonra atmosferi yaratır. Kenardan bakar ve yine der: "Güzel..." Daha sonra toprakları, dağları ve denizleri yaratır. Bakar ve der: "Güzel..." Erkeği yaratır, bir baştan sona seyreder: "Güzel..." Sonra kadını yaratır ve bir hayli baktıktan sonra der: "Önemli değil, boyanır..." ________________ * Melih AŞIK / Açık Pencere / Milliyet (27.1.2002) Tepki çeşitleri
KLASİK
TEPKİ: "Sıraya geç kardeşim"
NEOKLASİK TEPKİ: "Şeker kardeşim sıraya geçiver"
REALİST
TEPKİ: "Sıra var"
SÜRREALİST TEPKİ: "Sallandıracaksın bunlardan ikisini Kızılay'da bak
bir daha yapabiliyorlar mı?"
ROMANTİK
TEPKİ: "Beyefendi galiba sırayı görmediniz"
NATÜRALİST TEPKİ: "Sırana geç"
MODERN
TEPKİ: "Efendim insanımız eğitimsiz.Halbuki Avrupa’da..."
POST-MODERN TEPKİ: "Sırana geç lan ayı!"
UZLAŞIMCI TEPKİ: "Acelesi olmasa one geçmezdi; üzmeyin garibi"
DEVRİMCİ
TEPKİ: "Alt yapı sorunları çözülmeden halkımız sıraya geçmez. Devrim
olunca herkes hizaya gelecek"
KADERCİ
TEPKİ: "iki dakika fazla beklesek kıyamet mi kopar? Kısmetse
hepimizin işi görülür"
FELSEFECİ (septik-kuşkucu) TEPKİ: "Ön ve arka kavramları
görecelidir. O tarafın ön taraf olduğuna kim karar verdi? Öne geçtigini
zanneden, aslında arkaya geçmis olabilir"
KANT'CI
TEPKİ: "Efendim algılanmayan şeyler yok demektir. Bakmayın o tarafa,
adam yok olur"
KÖTÜMSER
VAROLUŞCU TEPKİ: "Herkes bir gün ölecek. Onurlu bir şekilde bekleyin.
Bir gün o adam da ölecek"
İYİMSER
VAROLUŞCU TEPKİ: "Sıkmayın canınızı, şu anın tadını çıkarmaya
calışın. Bakın ne güzel hayattasınız ve birileri önünüze geçebiliyor"
HUMANİST TEPKİ: "İnsanlık bir bütündür. Birimiz hepimiz hepimiz birimiz için. Dolayısıyla birimiz öne geçince, aslında hepimiz öne geçmiş oluyoruz." ________________ * İnternetten Kadınlar ve erkekler
Soru:
Erkeklerin kız arkadaşlarıyla eşleri arasında ne fark vardır? ________________ * İnternetten Ustalara göre rakı içmenin incelikleri... Vefa Zat
Deniz Gürsoy
Ömer Nida
Hâlâ ALKOL içecek misin? Rakı şişesinde balık olmak güzel de, ya sonrası... Alkolün vücuda etkilerini gözler önüne seren bilimsel araştırma, tövbe ettirecek türden! İngiliz BBC televizyonunun yaptırdığı bilimsel araştırma, alkollü içkilerin insan vücudu üzerindeki etkisini tüm açıklığıyla gözler önüne serdi. Araştırmaya göre alkolün etkisi, tüketilen alkol miktarına, içkinin alkol derecesine ve tüketim hızına göre değişiyor. İşte alkolün şaşırtıcı etkilerinden "bazıları": Sinir sistemini bozuyor: İçkinin ilk etkileri Merkezi Sinir Sistemi’nde (MSS) görülüyor. Vücuttaki pek çok yaşamsal hareketi kontrol eden MSS, alkolün etkisine girince sinir uçlarından gelen duyumları sağlıklı bir şekilde değerlendiremiyor. Beyincik de olumsuz etkileniyor. Önce denge bozuluyor, bunu dil sürçmeleri ve görme bozuklukları takip ediyor. Vücut acı duyusunu yitiriyor. Bakışlar kayıyor. Aşırı sarhoşluk halinde ise ağırlık ve mesafe algılamaları bozuluyor. Hafıza kaybı: Alkol, beyinde önce dış yüzeyi yani, düşüncenin oluştuğu korteksi etkiliyor. Bunun sonucunda hafıza kaybı oluşuyor. Su vücutta durmuyor: Vücut ilk 24 saat içinde alınan alkolün ancak yüzde 10’unu dışarı atabiliyor. Alkol alındığında vücut su tutamıyor. Sonuçta baş ağrısı, baş dönmesi, susuzluk, solgunluk gözleniyor. Karaciğeri bitiriyor: Alkolün esas yıkıcı etkisi ise karaciğer üzerinde görülüyor. Karaciğer alınan alkolün yüzde 90’ını tutuyor. Vücut ensülin salgılıyor, kandaki şeker miktarı düşüyor. Bu da titreme, baş dönmesi ve ter boşanmasına neden oluyor. Yorgunluk hissediliyor. Bu his de acıkmaya yol açıyor. Baş ağrısı: Ertesi gün su ihtiyacı tam karşılanamayınca karaciğer bu ihtiyacını beyin gibi diğer organlardan karşılıyor. Ve ertesi gün baş ağrısı ortaya çıkıyor. Uykuyu bozup horlatıyor: Alkol uyku ritmini de bozuyor. Ayrıca ağzın arka kısmındaki farinjal kasların gevşemesiyle uyku sırasında horlama gözleniyor. Alkol alındıktan 24 saat sonra karaciğer azar azar vücuda alkol bırakmaya devam ediyor. O gün yapılan alkol testi pozitif çıkıyor. Kalp ve mideye de zarar: Alkol, sindirim sistemini de kötü etkiliyor; bu durum kalp çarpıntısına yol açıyor. Vücuttaki vitamin ve mineral depoları da alkolle tükeniyor. ________________ * Milliyet Gazetesi'nden Bazı olaylar vardır ki aklı selim hiçbir insanın yapmayacağı cinsten...
İşte sizi hem güldürecek hem ağlatacak cinsten normal yurdum insanından
kesitler... |
*Mevlana niye dönüyomus?.. Çünkü elinde çift okey varmis. *Yikanan Ton'a ne denir? Washington! *Bebeginiz oldu gözünüz aydin, kulaklariniz manisa. *Fatih Sultan Mehmet tahta çikinca n'apmis.....tahtayi yerine çaktirmis!!! *Noel babanin niye hiç eli yoktur?.........çünkü NO-EL baba *Hi-men bankaya gidip kimin adina hesap açtirir?......gölgelerin gücü adina. *Oglumun adini mafya koydum, artik bi mafya babasiyim! *Adamin Biri sinemaya gider Filimin yarisi biter ve 10 dk ara yazar adam arar arar ama bi pok bulamaz *Iki laz, yoldan aldiklari iki kadini eve götürmüsler. Yatmadan önce kadinlar: -Önceden söyleyelim! Biz Dönmeyiz! -Dönmezseniz dönmeyin!! Ev bizim! *Biliyomusun: sen yüzme bilmesen ve denize girsen bile batmazsin çünkü tipin kayik!! *Bir gün Temel sürekli bi göbegin çevresinde arabayla dönüp duruyormus! Yaninda oturan Dursun: "Ula Temel neden sürekli döniisin?" demis. Temelde: "Ula Dursun! Sinyal takildu da ondan!" demis!! *Yeni bi kitap çikmis,ismi "Nasil parasiz mutlu olunur?" Fiyati on milyon *Taksici: -Asagi inip baksana sinyal çalisiyo mu? Yolcu: -Çalisiyo,çalismiyo,çalisiyo,çalismiyo *-Yeni mi aldin?.... *-Neyi? *-Babayi,muhahaa *-Can'i gördün mü? -Hangi Can? -Patlican *Hakan Sükür maçta sakatlaninca onu kim tasir?Hakan tasiyan :) *-Büyüyünce ne olucaksin oglum? -Tras olucam babacigim *- "Emaye tencere" desene - Emaye tencere - No, you are not a tencere. *Adamin biri tuvalete atlamis, niye? Çünkü kendini bi bok zannediyomus *Kaptan pilotunuz konusuyo, çikarin beni bu kaptan *Adamin biri hakkini aramis meskul çikmis *Adamin biri tuvalete siçmis, karisida baloya gidememis
Param yok diye dert etme, Kendini harca! |
TÜRK
YALANLARI
Kalsaydınız bişeyler yerdik...
Yengen karpuz kescedi
Valla ha sarıda geçtim memur bey...
Kazanmak önemli diil mühim olan yarışmaya
katılmaktı...
Dünya ahiret bacımsın...
Şuan 65 milyon bizi izliyor...
Bu son sigaram...
Bütün kadınlar güzeldir...
İki saat kapıda bekledim, açam olmadı...
Seni düşünmekten bütün gece gözüme uyku
girmedi...
Sen bi de beni gençliğimde görecektin...
Ağlamıyorum... Gözüme bişey kaçtı...
Yemezsen arkandan ağlar...
Seni leylekler getirdi yavrum...
Akşama erken gelicem...
Bu aldığım en güzel hediye...
Bi oturuşta iki büyük devirirm...
Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için...
Ağzıma sigara sürmedim...
Ben almiyim rejimdeyim...
Eee ne zaman gidiyoruz içmeye?...
Kadınlar en çok kel erkeklerden hoşlanır...
İşim bitsin ben seni ararım...
Bir kez olsun yüzüm gülmedi...
Hayatımda hiç ilaç almadım...
İharaç fazlası bunlar...
O elinizdeki tek kaldı, başka yok...
Bi`tanem...
Seni Seviyorum...
Beni seçerseniz size...
Ben de tam seni arayacaktım...
Bi şey olmaz...
Ben eski yüzücülerdenim...
Bizi davet ettiler ama gitmedik...
Valla bu size çok yakıştı...
Senin annen bir melekti yavrum...
Bana yan bakan daha anasının karnından
doğmadı...
Merak etme hayatım sekreterimi görsen çok
çirkin....
Büyük ikramiyeyi kazanmak istemiyorum önemli
olan alın teri...
Merhaba karıcım, mesai yeni bitti de...
Üzülme sevgilim evlenince anneni yanımıza
alırız...
Evi boşaltın! Almanya`dan oğlum geliyor...
İki gözüm önüme aksın ki...
Kilolarımla barışığım ben böyle mutluyum!
Formu doldurun biz sizi ararız
Bu sene üniversite soruları çok basitti, keşke
sınava girseydim...
Ben her bahar aşık olurum...
Gerçek aşkı sende buldum...
2 saat bekledim...Gelmedin!
DENEYİN, İŞE
YARIYOR GİBİ...
"Eger iyi yasadigina inaniyorsan, sürekli
gülebiliyorsan, ve çok
seviyorsan bu bir basaridir"
Iste basari anlayisi ve bunlari kutlama nedenleri;
Hobisini meslege dönüstürmek ve sevdigin isi yapmak
En kötü sartta bile pozitif bir yön bulmak
Kendine güvenen çocuklar yetistirmek
Rüya ettiginden daha fazla para kazanmak
Yasamak
Bilgiyi baskalari ile paylasmak
Herzaman gerçegi söylemek
Borçlarini ödemek
Iste hersey ters gitse bile, iyiyi aramak
Çok önemli bir davayi kazanmak
50. yas gününü kutlamak
Ailenizin beklentilerinin üstüne çikmak
Rüya ettigin herhangi birseyi gerçeklestirmek
Dibe vurduktan sonra bastan baslamak
Asik oldugun kisi ile evlenmek
Saglikli bir bebek dogurmak
Imkansizi gerçeklestirmek
Son bes kiloyu vermek
Her sabah meditasyon yapabilmek
Haftada en az üç gün spor yapmak
Sevdiklerinle zaman geçirebilmek
Saglikli olmak
Görünüsünü kabullenmek
> > Kendinle dalga geçebilmek
> > En kötü düsmanini affetmeyi ögrenebilmek
> >
> > Ben kendime bunlari hatirlamak istedigim zaman, evimde
bir sakin
> > köseye oturup, hafif bir müzik esliginde kendime su
sorularin cevabini
> > bir kagida yazarak zarfa koyuyorum. Ve de bir ay sonra
tekrardan
> > hatirlamak için kendi kendime postaliyorum. Her zaman
çok basarili
> > oluyor. Denemek istermisiniz??????
Dünyanın çeşitli
yerlerinde yaşayan çocuklar, büyüklerin değil kendi
kafalarının, çocuk dünyalarının tanımladığı, büyük
bir
güven duyup, büyük bir umutla bağlandıkları
"çocukların tanrısı"na bir dolu mektup yazmışlar.
Eric Marshall ve Stuart Hample
adlarında iki yazar da bu mektuplar arasında uzun bir
çalışma yapıp bazılarını kitaplaştırmışlar. Çoğu
inanılmaz saflık ve ciddiyet
içinde. Ama yine de ister istemez gülümsetiyor insanı. ( bunları sadece küçük
çocukların yazdığını unutmayın)
- Sevgili tanrı, geçen hafta Newyork'a gittiğimizde Sen
Patrick Kilisesini gördüm. Bayağı güzel bir evde oturuyorsun
(Frank).
- Sevgili tanrı. Eğer ben tanrı olsaydım, bu kadar iyi
olmazdım. Bunu aklından çıkarma (Michelle).
- Canım tanrı. Kucaklaşmayı
sen mi buldun? Çok güzel bir şey (Brenda).
- Sevgili tanrım niçin hiç TV'ye çıkmıyorsun? (Kim).
- Sevgili tanrı öğretmen günlerin önce kısaldığını,
sonra uzadığını söyledi. Artık bir karar vermelisin
(Mindy).
- Sevgili tanrı. Eğer öldükten sonra yaşayacaksak, niye
öldürüyorsun?
- Sevgili tanrı sen zengin misin, yoksa sadece ünlü mü?
(Steven).
- Sevgili tanrı bu soğuklar ne işe yarar? (Rodaw).
- Sevgili tanrı yeni öyküler yazamaz mısın? Yazdıklarının
hepsini okuyup, bitirdik ve yeniden başa döndük (Terry).
- Sevgili tanrı yağmur yağdığında ne kadar süreceğini
nereden biliyorsun? Kitabını okudum ve beğendim. O kadar
fikirler
nereden aklına geldi? (John).
- Doktor olmak istiyorum. Ama o aklına gelen nedenden değil
(Fred).
- Niçin daha sonra yeni
hayvanlar bulup göndermedin? Hâlâ eskileri ortada dönüp
dolaşıyorlar (Johny).
- Şu her gün ezip durduğum karıncaların umarım sence bir
önemi yoktur (Alis).
- Gönderdiğin bebeği geri almazsan, odamı temizlemem (Joy).
- Kiliseye sözüm yok, ama
kuşkusuz daha iyi müzikler yazabilirsin. Umarım yazdıklarıma
kırılmazsın (Dostun Barry).
- Eğer hiç kimse bilmeyecekse, iyi olmanın ne yararı var?
(Mark).
- Sevgili tanrı hıncımı aldım, teşekkürler (Raymond).
- Ne olur beni kuş yap. Söz veririm senden uzun süre bişi istemiycem (Lee).
- Bi kere kar yağdırdın okul kapandı. Bi daha yapsana (Guy)
GERÇEK VE KOMIK BIR OLAY
> > >
> > > Olay bir havayolunun Hamburg-Istanbul seferini
yaparken olur.
> > >
> > > Almanya'dan binen bir bayan köpegini pet basket
içinde, inince almak
> üzere
> > > kargoya verir. 2 saat sonra
> > > uçak inince önce kargo açilir ve köpegin
ölmüs oldugu ortaya çikar. Yer müdürü "Ne yapalim kargoya konan hayvan ölürse çok büyük cezasi var" diye
kara kara düsünürken ordan biri atlar ve bu köpegin çok benzerinin onlarin mahallesinde oldugunu ve kadini
15 dk. bekletebilirlerse onu getirip degistirebilecegini söyler. Nitekim öyle yapilir ve ölü köpegin tasmasi da
yenisine takilir. Bu arada kadin sabirsizlanmaktadir köpek nerde diye. 15 dk.sonra kargodan çikan
köpegi gören kadin o anda düser bayilir. Alandakiler kadinin
kendi köpegi olmadigini anladigi için
bayildigini düsünürler.
Kadin kendine gelince olay ortaya çikar; kadin
zaten Almanya'dan
köpeginin
ölüsünü getirmektedir.